8 Nisan 2016 Cuma

Nusaybin'de şehit sayısı yükseldi!

Mardin'in Nusaybin ilçesinden peş peşe son dakika haberleri geliyor. Mardin Nusaybin'den yine acı haberler geldi. Mardin Nusaybin’ de devam eden operasyonlarda bugün şehit olan 3 güvenlik görevlisinden 1’inin binbaşı, 2’sinin ise emniyet amiri polis olduğu bildirildi…


Nusaybin'de meydana gelen patlamada şehit sayısının 5'e yükseldiği bildirildi.


Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde bugün PKK'lıları etkisiz hale getirmek için düzenlenen operasyonlar şehit olan güvenlik görevlisi sayısı 5'e yükseldi. Binbaşı Ahmet Karaman ile Emniyet Amirleri Doğan Sakarya ve Zafer Kurt'un şehit olmasının ardından Dicle Mahallesi'nde geniş kapsamlı operasyonlar sürdürüldü.
Ancak operasyon sırasında PKK'lı teröristlerin, güvenlik güçlerinin ilerlemesini önlemek için tuzakladıkları bombanın imha edilmesi sırasında şiddetli bir patlama meydana geldi. Patlamada 2 polis memuru şehit oldu.
Yaralı polisler Nusaybin Devlet Hastanesi’nde tedaviye alınırken, şehit polislerin cenazeleri de aynı hastaneye getirildi.
Olayın ardından takviye güçlerin de sevk edildiği Dicle Mahallesi’nde teröristlerle çatışmanın devam ettiği belirtildi.
Bu arada Sabah şehit olan polisin, Manisa Salihli nüfusuna kayıtlı, emniyet amiri rütbesindeki Doğan Sakarya olduğu öğrenildi.
Nusaybin İlçesi’ndeki Dicle Mahallesi’nde süren operasyonlarda tespit edilen bir grup PKK’lı terörist ile bugün saat 10.00’da çatışma çıktı. Çatışma sırasında mahaledeki bir evde gizlenen keskin nişancı teröristin açtığı ateş sonucu, bir özel harekat polisi yaralandı. Yaralı polis memuru, kaldırıldığı hastanede doktorların çabalarına rağmen kurtarılamayarak şehit oldu.
Kısa süren çatışma sonrası teröristler, evlerin duvarlarında açtıkları tünellerden kaçarak yer değiştirdi. Kaçan teröristlerin etkisiz hale getirilmesi amacıyla Jandarma-polis özel harekat timlerinin başlattığı operasyon devam ediyor.
ŞEHİT SAKARYA, TÖRENLE UĞURLANDI
Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde şahit olan 5 güvenlik görevlisinde sabahki saldırıda şehit düşen Emniyet Amiri Doğan Sakarya için Mardin İl Emniyet Müdürlüğü bahçesinde uğurlama töreni düzenlendi.
Törene, Vali Ömer Faruk Koçak, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Özel, Emniyet Müdürü Lütfullah Uğur Pekcan, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.Tören, şehidin cenazesinin Devlet Hastanesi morgundan alınıp, alana getirilmesi ile başladı. Saygı duruşu ve şehidin özgeçmişinin okunmasının ardından İl Müftüsü Dursun Ali Coşkun’un şehit için dua okuması ile sona erdi. Törenden sonra şehit emniyet amirinin silah arkadaşları, şehidin cenazesini tören mangası yerine kendileri tekbirlerle ambulansa taşıdı. Şehit Emniyet Amiri Doğan Sakarya’nın cenazesi toprağa verilmek üzere uçakla memleketi Manisa’ya gönderildi.
Törenden sonra bir grup vatandaş ellerinde dev Türk bayrağı ile Emniyet Müdürlüğü’nden valiliğe kadar teröre tepki yürüyüşü yaptı.
ŞEHİT 2 POLİSİN KİMLİKLERİ
Nusaybin’den Emniyet Amirleri Doğan Sakarya ve Zafer Kurt’la, Jandarma Binbaşı Ahmet Karaman’dan sonra şehit olan 2 polisin daha kimlikleri açıklandı. Şehit polislerin Özel Harekat’ta bomba uzmanı olarak görevli Salih Taç ile Erkan Başpehlivan belirtildi.

Panik yapmayın!


50 milyon vatandaşın kimlik bilgileri çalınmış?!.. 
Emre Ulaş Cilalı Taş Devri

Mal bulmuş Mağribi gibi


Biliyorsunuz bu deyimi değil mi?;
Kaç gündür ekranlardan taşan "önüne yatma" protestosu görüntülerini gördükçe aklımdan başka bir şey geçmez oldu benim. Aklımdan geçip dilime dolanan bu deyimin nereden geldiğini merak ettim elbette. Oraya buraya baktım, ona buna sordum, "ekşi"cilerden birisinin yazdığı kısa bir bilgiye rastladım sonunda.
Bakın ne demiş arkadaş:
"Eskiden Mağrib olarak bilinen bölge halkının, içinde bulundukları fakr-u zaruret ve dahi artık o zamanın bakış açısıyla cehalet ve mahrumiyetleriyle birleşen; buldukları, gördükleri bir şeyi elde etmek için saldırıp, amiyane tabirle hacılamalarından kaynaklanan bir deyimdir."

Sonra anneannemin "Mağrib'den Maşrık'a..." ile başlayan sözleri çalındı kulağıma uzaklardan. Onu da merak ettim tabi.
Mağrip Batı, Maşrık Doğu demekmiş. 'Bir uçtan bir uca' anlamında kullanılırmış dilimizde, ya da 'sonsuz geçmişten, sonsuz geleceğe' anlamında.

Atalardan gelme sözlerimiz, zamanın süzgecinden damlayan deyimlerimiz, yanlış bilmelerimiz, yanlış anlamalarımız, yanlış aktarmalarımız...
Anlamayana can feda, lakin yanlış anlayana, dolayısıyla da yanlış aktarana ne yapmalı?
Hele de doğru anladığı halde domuzluğundan anlamayana..


Bu durumda "Söylediğim beni, anladığınız sizi anlatır" diyor insan.
Türkçe lastikli dil malum, nereye çekersen oraya gidiyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun kullandığı "önüne yatmak" fiilini en porno tarafından anlayarak savunmaya geçenlerin aklının nerede olduğu ortaya çıkıyor böylece.
Oysa daha dün "Reza'nın önüne yatarım" demişti Muammer Güler.
İnsanın aklına şu soru geliyor o zaman? Hangi anlamda yatmak istemiştiniz Sayın Güler?
Aklıselim insanların anladığı anlamda mı, yoksa tecavüzcüleri koruyanların anladığı anlamda mı?

Mübarek sanki "Ekiz Yataklı Saldıray Abiler" ile "Fenteziler Kraliçesi Feriştah Ablalar" el ele vermiş, memleketin üzerinde zıp zıp zıplıyor...

"Çoluk çocuğa musallat olanları savunmayın" diyen bir insanın herhangi bir insana bu anlamda bir söz söylemeyeceğini düşünmüyor leş yiyici akbabalar...
Edilen esnek bir lafın üzerine adeta "Mal bulmuş Mağribi gibi" saldırılıyor.
Bu sayede millet bir kez daha, bir kez daha bölünüyor...


7 Nisan 2016 Perşembe

Kölelik düzenine direnelim


İşçiler, kölelik büroları olarak adlandırılan yasa tasarısına karşı bugün alanlara çıkıyor. Tasarıya ilişkin pazarlık yapmayacaklarını açıklayan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, ‘Talebimizi nettir. Tasarı kayıtsız şartsız TBMM gündeminden çekilmelidir’ dedi

İşçiler, özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi veren yasa tasarısının geri çekilmesi için bugün Ankara’da bulunan Akay Kavşağı’ndan Meclis’e seslenecek. Eylemin eşzamanlı olarak birçok bölgede yapılacağını açıklayan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, yasa tasarısının Meclis’ten geçmesi halinde tarihin en büyük insanlık suçlarından biri olan insan ticaretinin yasal hale geleceğini söyledi.
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, TBMM gündeminde bekleyen özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi veren yasa tasarısıyla ilgili dün Genel-İş Sendikası Genel Merkezi’nde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına DİSK/Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen, Sosyal-İş Genel Başkanı Metin Ebetürk, BTO-Sen Genel Başkanı Ayvaz Şeker, Genel-İş Genel Yönetim Kurulu, CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, eski DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ile çok sayıda işçi katıldı.

‘İŞ GÜVENCESİ ORTADAN kALKACAK’
Özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi veren yasa tasarısına karşı olmalarının gerekçelerini açıklayan Beko, “İş Güvencesi ortadan kalkacaktır. Kıdem tazminatı fiili olarak yok edilecektir. 1-9 arasında işçi çalıştıran işyerlerinde 5 işçiye kadar, 10’un üzerinde işçi çalıştıran işyerlerinde yüzde 25 oranında kiralık işçi çalıştırılabilecektir. Böylece kayıtlı istihdamın neredeyse yarısı bu kölelik büroları aracılığı ile güvencesiz çalıştırılacaktır. Sendikal örgütlenmeler çok ciddi kan kaybedecektir. İşçi sınıfı kiralık işçilik adı altında kölelik ilişkilerine mahkum edilecektir. Gelir, emeklilik, yıllık izin ve sağlık ile ilgili bütün haklar tamamen ortadan kalkacaktır. Kiralık işçiler aynı işi yapan diğer işçilere göre çok daha düşük ücrete mahkum olacaktır” dedi.

‘İTİRAZLAR DİKKATE ALINMADI’
Beko, “Özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisini de kapsayacak biçimde işçi kiralama yetkisi verilmesi ile Türkiye’de emeği ile geçinen milyonlar köle haline getirilmek istenmektedir. Konuyla ilgili olarak toplanan Üçlü Danışma Kurulu’nda hiçbir mutabakat olmamasına rağmen, bu yasa teklifi Meclis’e gönderilmiş, komisyonlardan apar topar geçirilmiştir. Bir avuç işçi simsarının ve onlardan işçi kiralayacak bir avuç sermayedarın talebini acele bir biçimde Meclis’ten geçirmek isteyen AKP iktidarı, başta DİSK olmak üzere, işçi kesiminden gelen hemen hiçbir itirazı dikkate almamıştır” ifadelerini kullandı.
Özel istihdam bürolarıyla ilgili pazarlığın söz konusu olmadığını vurgulayan Beko, “Özel istihdam büroları köleliktir, insan ticaretidir. Hiç kimse bizden köleliği kabul ederek, köleliğin koşullarıyla ilgili pazarlık yapmamızı beklemesin.
Biz böylesi bir pazarlık içinde olmayacağız. Talebimizi nettir: Özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi veren yasa tasarısı kayıtsız şartsız TBMM gündeminden çekilmelidir” şeklinde konuştu.

EŞZAMANLI EYLEM YAPACAKLAR
Beko, eylem planlarını şöyle açıkladı: TBMM gündemine getirdikleri ‘kiralık işçilik’ yasa tasarısına karşı bugün Ankara’ya gelecek sendika yöneticisi, temsilci arkadaşlarımız ve DİSK’li işçiler ile beraber hem alanlarda hem de TBMM’de bu yasanın geçmemesi için direneceğiz. Ankara’da Akay Kavşağı’nda gerçekleştireceğimiz merkezi etkinlikle eşzamanlı olarak, örgütlü olduğumuz işyerlerinde iş yavaşlatma, basın açıklaması gibi etkinlikler yapılacaktır. Bölge temsilciliklerimiz tarafından da kent merkezlerinde etkinlikler gerçekleştirilecektir.

Okul müdürü: “Gönül isterdi ki kızlar erkekler ayrı okusun”


Alanya Türkler İMKB Sosyal Bilimler Lisesi Müdürü Zafer Saruhan’ın başörtülü öğrencileri toplayarak “Gönül isterdi ki kızlar erkekler ayrı okusun”, “Sizlere bakınca İslamiyeti, Müslümanlığı görüyorum” şeklinde sözler söylediği iddia edildi.

Alanya Türkler İMKB Sosyal Bilimler Lisesi Müdürü Zafer Saruhan’ın başörtülü öğrencileri toplayarak “Gönül isterdi ki kızlar erkekler ayrı okusun”, “Sizlere bakınca İslamiyeti, Müslümanlığı görüyorum” şeklinde sözler söylediği iddia edildi. Okul müdürü Saruhan ise iddiaları yalanladı.
Alanya Sosyal Bilimler Lisesi’nde okul müdürünün önceki gün türbanlı kız öğrencilerle toplantı yaptığı, karma eğitime karşı olduğunu söylediği iddia edildi. Olayın duyulması üzerine öğrenci velileri duruma tepki göstererek Saruhan ile görüştü. Aydınlık iddiaları okul öğrencilerine sordu. Başörtülü bir öğrenci yaşananları şöyle anlattı: “Nöbetçi öğrenci bütün sınıfları gezerek başörtülü öğrencileri aşağı çağırdı. Ben biraz geç indim. Oradaki arkadaşlarım müdürün ‘Gönül isterdi ki kızlar erkekler ayrı okusun. Size bakınca Müslümanlığı görüyorum’ dediğini anlattı. Bundan iki hafta önce kıyafetlerimizle ilgili uyarmaya başladılar. Etek yerine pantolon giymemizi istiyorlar. İlla ki etek giyeceksek, dizimizin altında giymemizi istiyorlar.
Tişörtümüzü pantolonumuzun içine sokmak da yasak. Pantolonün üstüne gelecek şekilde dışarda bırakmamız gerekiyor.”
İsmini paylaşmak istemeyen başörtülü öğrencinin şu gözlemi ise çarpıcı: “Yılın başında bizim sınıfta üç başörtülü öğrenci vardı. Şimdi 11 tane. Nedenini sorduğumda zorla kapanmadıklarını söylüyorlar.” Okulun yurdunda da benzer sorunlar yaşadıklarını belirten öğrenci “Yurtta havluyla dolaşmak, askılı, tayt, şort, önü açık kıyafetler giymek yasak.
Yurtta iki haftada bir ya da 3 haftada bir Perşembe günleri sohbetler oluyor. Sohbetler yurttaki ve okuldaki mescitlerde yapılıyor” dedi.

‘BAŞÖRTÜSÜ TAKACAKSANIZ BUNA UYGUN DAVRANIN’
Aydınlık’ın ulaştığı okul müdürü Saruhan, ise karma eğitime ilişkin bir şey söylemediğini savundu. Saruhan o toplantıya ilişkin şunları söyledi: “Başörtülü öğrencilerimizle ilgili bazı sıkıntılar yaşıyorduk. Onları topladığım doğru. Kurallar kaideler nedir hatırlattık. Başörtüsünde formaya uygun bir renk belirleyelim diye toplandık. Ama o sözleri söylemedim. ‘Madem ki bu başörtüsünü takıyorsunuz buna göre davranın. Tavır ve davranışlanız da buna uygun olsun’ manasında cümleler kurdum. Bu konuda yanlış anlaşılmalar var.”

‘Gerici hamleyi tepeleyeceğiz’

Evren Kurtoğlu
Alanya Sosyal Bilimler Lisesi’nde yaşananlar üzerine Türkiye Liseliler Birliği (TLB) bir basın açıklaması yaptı. TLB Alanya İlçe Sekreteri Hakan Büyüksaraç, Saruhan’ın sözlerinin herkesi rahatsız ettiğini belirterek “Bu açıklama tamamen laikliğe karşı yapılmış bir hamle ve karma eğitim sistemine karşı vurulmak istenen bir darbedir. Eğitimdeki bu gerici uygulamayı tepeleyeceğimize sizlerin huzurunda söz veriyoruz. Bilim yuvası olan okullarımızı din üzerinden yaptırımlar uygulayarak türbanlı olmayan öğrencileri sindirmeye ve eğitimden koparmaya çalışanlar başaramayacaklar. Bu gerici söylemlerinden dolayı derhal özrünü bekliyor ve MEB’den soruşturma başlatmasını talep ediyoruz” dedi.

Atatürk'ü tarih kitaplarından sildirmeyeceğiz!


TLB adına konuşan Genel Başkan Çelik ‘Nasıl ki ‘Türksüz, Atatürksüz anayasayı hazırlıyorlar, şimdi de bu taslakla Türk gençliğini kimliksizleştirme ve milli devletimizi bölme gayretine giriyorlar.’ dedi

Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) ve Türkiye Liseliler Birliği (TLB) Talim Terbiye Kurulu önünde yaptıkları açıklamada Atatürk ve Kurtuluş Savaşı’nın Tarih dersi müfredatından çıkarılmasını protesto ettiler.
TLB Genel Başkanı Bora Çelik konuşmasında şu mesajları verdi: “MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 18.03.2016 tarihinde kendi web sayfasında ‘Taslak Öğretim Programları’ başlığı altında bir kağıt parçası yayımladı. 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde bu taslağın yayınlanmasını da bir meydan okuma olarak görüyoruz. Kabulümüzdür!
20. yüzyılın başında yediği tokadın acısını bir türlü unutamayan emperyalizmin baş temsilcisi İngiltere’nin bir parlamenteri Andrew Duff, ‘Resmi dairelerden Atatürk’ün resimlerini kaldırın’ buyruğu vermişti. Avrupa Birliği Türkiye masası şefi Karen Fogg ‘Türk gençliğini kimliksizleştirmekten, bunun için ülkeyi Atatürk’ten ve Atatürkçülerden kurtarmaktan’ söz ediyordu. Bu taslak tam da onların hayalidir.
Bu taslağın hiçbir yerinde Atatürk ismi geçmemektedir. Kurtuluş Savaşı, işgal, bağımsızlık, vb. yerine Batı zoruyla ıslahatlar denmektedir. Türk milleti yerine Osmanlı milleti, ümmeti gibi kavramlar geçmektedir. Türkiye Cumhuriyeti yerine rejim değişikliği ve Cumhuriyet Türkiye’si ibareleri kullanılmaktadır.

LAYIK OLDUĞU ÇÖPLÜĞE ATTILAR
Nasıl ki devletimizi bölünmeye götürecek ‘Türksüz, Atatürksüz anayasayı hazırlıyorlar, şimdi de bu taslakla Türk gençliğini kimliksizleştirme ve milli devletimizi bölme gayretine giriyorlar. Bizler emperyalizmle birleşen gericiliğe karşı eylemli savaş açıyoruz. Şimdi burada sizin “taslak” dediğiniz kağıt parçasını buruşturup, layık olduğu çöplüğe atıyoruz.”

BAŞTAN SONA BAĞIŞLANAMAZ!
CKD adına açıklama yapan Prof. Dr. Dilek Gözütok, Milli Eğitim Bakanlığı, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın hazırladığı, 9-10-11 ve 12. sınıflarda, gelecek dönemden itibaren okutulacağı belirtilen ‘’Taslak Öğretim Programları’’ denen yazılı metne ‘’Öğretim Programı’’ denemeyeceğini belirterek, metnin baştan sona bağışlanamaz yanlışlarda dolu olduğunu bildirdi.
Hazırlanan metni sert bir şekilde eleştiren Gözütok, “Metne göre, Mustafa Kemal Atatürk adında biri hiç dünyaya gelmemiş. Türkler Mustafa Kemal önderliğinde örgütlenerek dünyaya örnek olan bir emperyalizm mücadelesi vermemiş, Sevr yırtılmamış, Ankara Hükümeti kurulmamış, Kurtuluş Savaşı verilmemiş, Lozan imzalanmamış, Misakı Milli sınırları çizilmemiştir. Bu yaklaşım, sağlıklı bir kafanın ürünü değildir” dedi.
Atatürk’e dünyanın dört bir yanındaki ülkeler tarih programlarında yer vermişken, Talim ve Terbiye Kurulunun Atatürk’ü programlardan çıkarmasını “gaflet, dalalet ve hatta hıyanet” olarak değerlendiren Gözütok, ‘’Kemalizmi programlardan sileceğiz, anlayışının hazırladığı ve yanlışlarla dolu bu metin ancak bu ülkenin sözümona Milli Eğitim Bakanlığı’nın Türk olmayanlar tarafından teslim alınması durumunda hazırlanmış olabilir” diye konuştu.

Kiralık işçi yasalarına hayır



Kiralık işçilik yasasına karşı ayağa kalkan işçiler, 1 günlük iş bıraktı. Nakliyat İş Sendikası üyeleri, İstanbul'da eylem yaptı. Yasayı, ''Dayı başılık'' sistemine benzeten Genel Başkan Ali Rıza Küçükosmanoğlu, işçi konfederasyonlarına birlik ve mücadele çağrısı yaptı.

AKP hükümetinin meclis gündemine getirdiği kiralık işçilik yasası emekçileri ayağa kaldırdı. İşçiler, genel grev uyarısı yaptı, 1 günlük iş bırakma eylemine gitti.

DİSK'e bağlı Nakliyat-İş sendikası üyeleri, özel istihdam büroları ve esnek çalışma saatlerine karşı İstanbul'da Topkapı Nakliyatçılar Sitesi'nde eylem yaptı.

Nakliyat İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, meclis gündemine gelecek yasayı eleştirdi, ''dayı başılık sistemidir'' dedi.

İşçi konfederasyonlarına mücadele çağrısı yapan Küçükosmanoğlu, yasanın geçmesine izin vermeyeceklerini belirtti.

Aynı saatlerde Sendikanın Konya Bölge Temsilciği de eylemdeydi.

Ensar Vakfı’na sponsor olmayı sürdüren Turkcell, Twitter’a erişim engeli istedi


45 çocuğa cinsel istismarın yaşandığı Ensar Vakfı’na sponsor olmayı sürdüren Turkcell, sosyal medya üzerinden kendilerine hakaret ettiğini iddia eden kullanıcılara dava açtı.

Twitter üzerinden Turkcell’in Ensar Vakfı’na sponsorluğunu sürdürmesine karşı “Turkcell Hatlarımızı İptal Ediyoruz” kampanyası başlatılmıştı. Bunun üzerine hatlarını iptal eden ve sosyal medya hesaplarında konu hakkında paylaşım yapan kullanıcılara Turkcell dava açarak cevap verdi.

Kullanıcılara dava açan Turkcell, Twitter’da hesaplara erişim yasağı getirilmesini istedi. Turkcell’in açtığı davanın dilekçesi, yine sosyal medya üzerinden paylaşıldı. Twitter’ın ise hesapları engelleyip engellemeyeceği bilinmiyor.

Davanın ardından bu kez sosyal medya kullancıları Twitter’da #Tecavüzcell hastagi kısa sürede dünya listesine girdi.

NE OLMUŞTU?

Ensar Vakfı’nda ortaya çıkan 45 çocuğun istismara uğradığı haberlerinden sonra, sosyal medyada hem Ensar Vakfı’nın kapatılması hem de Ensar Vakfı’na destek veren kurumların bu desteklerini çekmesi için kampanyalar başlamıştı. Ensar Vakfı’ndan desteğini çekmesi istenilen kurumlardan biri de Turkcell’di. Ancak Turkcell kullanıcılardan gelen yoğun tweetler nedeniyle bir açıklama yayınlamış ve şöyle demişti: “Saygıdeğer kamuoyumuzun bilmesini isteriz ki, doğrudan öğrencilerimize giden burslarla, biz herhangi bir vakfı, derneği veya sivil toplum kuruluşunu değil, öğrencilerimizin eğitimini destekliyoruz. Son günlerde açığa çıkan olaylar, toplumumuzu olduğu gibi bizi de üzmüştür. Sorumluların gereken cezaları almaları bizim de en kuvvetli dileğimizdir. Bununla birlikte, ülkemizin geleceğinin garantisi olan gençlerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.” Bunun üzerine ise pek çok kişi Turkcell hatlarını iptal etmiş ve farklı telefon operatörleriyle anlaşmıştı.


Şimdi ise Turkcell Twitter’da kendisiyle ve Ensar Vakfı’yla ilgili tüm tweetlerin kaldırılması için mahkemeden erişim engeli kararı çıkardı.

İşte o karar...



Çocuk istismarına karşı ses çıkaramıyorlar


CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, 'altına yatma' polimiği hakkında açıklama yaptı.

CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerine tahammül edemeyenlerin çocuk istismarına karşı ses çıkaramadıklarını söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 5 Nisan'daki CHP Grup Toplantısı'nda yönelttiği eleştiriler yerine bir cümlesinin üzerinden kamuoyu oluşturulmaya çalışıldığını söyledi.

Köksal, "Genel Başkanımız'ın AKP trollerine ilişkin olarak terör örgütleriyle CHP'yi bağdaştırmaya çalışanların alçak ve şerefsiz olduğunu belirten ve AKP'nin çözüm sürecini getirip vali ve kaymakamlara operasyon yapma yetkisi vermediğini AKP'li vekillerin PKK'lıların taziyelerine gittiğini Salih El Müslimi ağırlayanın Davutoğlu olduğunu anlatan grup konuşmasında Ensar Vakfı'nın adeta koruyuculuğunu üstlenmiş olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ile ilgili kullandığı önüne yatma cümlesinin sırf o konuşmayı provoke edip CHP'yi suçlamak adına AKP’lilerce başka manalara çekilmeye çalışıldığını gözlemledim" dedi.

MUAMMER GÜLER BU SÖZÜ SÖYLEMİŞTİ

Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin 17-25 Aralık sürecinde İçişleri Bakanı Muammer Güler tarafından kullanıldığına dikkat çeken Köksal, "Hatırlarsanız önüne yatmak terimini 17-25 Aralık tapelerinde dönemin AKP’li bakanı Muammer Güler Reza Sarraf'a derken duyduk. Hatta bazı gazetelere manşet oldu bu söz ama o dönem bu konuda hiçbir AKP'linin gıkı çıkmadı. O dönem sesini çıkarmayanlar şimdi Genel Başkanım söyleyince neden tepki gösteriyorlar? Genel Başkan'ımızın siyasette kadın temsiliyetini ne kadar önemsediğini kontenjanların birinci sıralarına kadın aday getirdiğini belediye seçimlerinde kadın belediye başkan adaylarına öncelik tanıdığını önseçim sürecinde üyelere listelerinde kadın ve genç adaylara yer vermelerini istediğini herkes gibi onlarda gayet iyi biliyor" diye konuştu.

YAYGARA KOPARMAYA ÇALIŞIYORLAR

AKP'nin kadınların sesini kısan yöneticilerinin bulunduğunu kaydeden Köksal, "Kaldı ki bu kadar kadın hakkı savunuculuğu yapmaya çalışan AKP Trabzon'un Of ilçesinde AKP'li Belediye Başkan vekilinin kadın hatibi konuşturmamasına ses düzenini kapattırmasına karşı neden dut yemiş bülbül gibi susuyorlar? Siyaseten Genel Başkan'ımızın yapmış olduğu eleştiriye tahammül edemeyip gürültü koparmaya kalkanlar Ensar Vakfı’nda çocuklarımıza yapılanlara karşı neden tepki vermezler? Çocuklara karşı cinsel istismarda sırf Ensar Vakfı AKP’ye yakın diye sus pus olanlar Genel Başkan'ımızın siyasi eleştirileri için yaygara koparmaya kalkıyorlar. Tam da AKP'den beklenecek bir davranış. Haksızlığı yanlışı görmezden gelip karşısındaki haklıda olsa onu suçlamak karalamak AKP'nin 14 yıldır izlediği politika" ifadelerini kullandı.

AKP'li başkanın kardeşleri dövmüş



MHP'li meclis üyesini, AKP'li başkanın kardeşleri dövmüş.

Trabzon'un Yomra İlçesi'nin AKP'li Belediye Başkanı İbrahim Sağıroğlu'na ağır eleştiriler yönelttikten bir gün sonra saldırıya uğrayan MHP'li Belediye Meclis üyesi Hasan Bayrak'ı döverek hastanelik edenlerin, başkanın kardeşleri E.S. ile A.S.'nin de aralarında bulunduğu 4 kişi olduğu ortaya çıktı.

Olayın dün duyulması sonrasında ilçe Emniyet Amirliği'ne giden Belediye Başkanı İbrahim Sağıroğlu' nun kardeşi E. S. suçu üstlendi.

E.S.'nin ifadesinde, "Hasan Bayrak ile konuşmak istedim. Suçlamaları hangi belgeye dayalı olarak yaptığını sordum. Net bir cevap vermeyince yaptığının terbiyesizlik olduğunu söyledim. Bana küfür edince aramızda tartışma çıktı. Bana silah çekti. Silahı elinden aldım, onu da etkisiz hale getirdim. Tabancayı daha sonra çöpe attım" dediği öğrenildi.

Olayla ilgili çalışma yapan polis ekipleri, Meclis üyesi Hasan Bayrak'a saldıranların, Başkan Sağıroğlu'nun kardeşleri E.S. ve A.S. ile G.K. ve F.Ş. olduğunu belirledi. 4 kişi, ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Polis ekiplerinin çöpte bulduğu ruhsatsız tabanca da kriminal inceleme için adli tıpa gönderildi.

Bu arada, kendisini dövenlerden şikayetçi olan Hasan Bayrak'ın ifadesinde, "Beni takip ederek, arkadan saldırdılar. Kafama tabanca kabzasıyla vurdular, yerde tekmelediler. Beni darp ettikten sonra kaçtılar. Benim silahım yok. Olayda kullanılan silah benim değil" dediği öğrenildi.

BAŞKAN SAĞIROĞLU HAKKINDA SUÇLAMALARDA BULUNMUŞTU

Meclis üyeliğinin yanı sıra Yomra Kent Platformu Başkanı da olan Hasan Bayrak, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde önceki gün düzenlediği basın toplantısında ilçenin AKP'li Belediye Başkanı İbrahim Sağıroğlu hakkında aile şirketlerine haksız kazanç sağladığı, ranta dayalı imar planı hazırlattığı ve rant uğruna ilçe imarının katlettiği suçlamalarında bulunmuştu. Yomra'nın yaşanılabilir ilçe olmaktan çıktığını ileri süren Bayrak, AKP Genel Merkezi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu belirtmişti.

Nusaybin’de şehit sayısı 5’e yükseldi


Mardin’in Nusaybin ilçesinde devam eden operasyonlarda 2 polis memuru daha şehit olurken, şehit sayısı 5’e yükseldi.

Sokağa çıkma yasağı ve operasyonun sürdüğü Nusaybin’de 2 polis memuru daha şehit oldu. Sabah saatlerinde devam eden operasyonlarda 1 emniyet amiri şehit olmuştu. Dicle Mahallesi’ndeki operasyon sırasında, teröristlerin tuzakladığı el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu meydana gelen patlamada 1 binbaşı ile 1 emniyet amiri şehit olmuş, 3 güvenlik görevlisi yaralanmıştı. Devam eden operasyonlarda 2 polis memuru daha şehit olurken, şehit sayısı 5’e yükseldi.

Bölgede operasyonların tüm hızıyla devam ettiği belirtildi.

Kim Kardashian, Azerbaycan'la çatışan Ermenistan için dua istedi


Ermeni asıllı Amerikalı magazin yıldızı Kim Kardashian, Azerbaycan'la çatışan Ermenistan için dua istedi.

Ermeni bir babanın kızı olan Amerikalı magazin yıldızı Kim Kardashian, sosyal medya üzerinden Ermenistan için dua istedi.

Geçtiğimiz yıl Kim Kardashian ve kardeşleri Erivan'a gitmiş sözde soykırım anmalarına katılmıştı.

Instagram hesabında 66 milyondan fazla takipçisi olan ünlü yıldız iki gün önce ‘Barış İçin Dua’ etiketiyle Ermeni ordusunun fotoğrafını paylaştı.

Azerbaycan ile çatışma yaşayan Ermenistan için dua isteyen Kardashian, paylaştığı fotoğrafa; ‘Ermenistan’daki herkes ve tüm dünya için dua edin’ notunu düştü.

Kardashian’ın bu paylaşımına çok sayıda yorum yağdı. Azerbaycan’ı destekleyenler sert yorumlarda bulundu.

Venezuela'da hafta sonu tatili 3 güne çıktı


Venezuela elektrikten tasarruf etmek için iki ay boyunca cuma günleri iş yerlerinin açık kalmasını yasakladı. Ülkede hafta sonu tatili iki ay için üç güne çıktı. Uygulama 6 Haziran'da sona erecek.

Venezuela çok zor günler geçiriyor… Ülke ekonomisi düşen petrol fiyatlarından dolayı zor günler geçirirken hükümet de yeni bir takım tasarruf önlemleri almaya başladı.

Buna göre Venezuela’da Cuma günleri bütün iş yerleri 6 Haziran’a kadar kapalı kalacak, hafta sonu tatili üç güne çıkacak. Bunun sebebi ise ülke barajlarındaki su seviyesinin azalması. Venezuela hükümeti elektrikten tasarruf etmek için bütün iş yerlerinin iki ay boyunca cuma günleri açık kalmasını yasakladı.

O ülkede patates kızartması 362 lira

Hükümetin yeni çalışma günleri kararını Devlet Başkanı Nicolas Maduro duyurdu.
Madura ülke çapındaki 18 barajdaki su seviyesinin alarm vermeye başladığını belirtti.
Maduro yönetimi bu şekilde elektrik tüketiminde iki ay boyunca yüzde 20 tasarruf etmeyi planlıyor.

Teslim olan köpek haberi 1 yıl gecikmeyle manşet oldu

Brezilya'da polis baskınında köpeğin teslim olduğu haberi, bugün Türkiye'de manşetlerdeydi. Oysa bu haber 6 Nisan 2015'te Daily Mail'de yayınlanmıştı. Bizim medya 1 yıl sonra o haberi keşfetti.

Dünya basınında 6 Nisan 2015'te yayınlanan teslim olan köpek haberi Türk medyasına 1 yıl gecikmeyle manşet oldu.

7 Nisan 2016'da Türk internet siteleri ve büyük gazetelerin web sayfalarında yayınlanan haber şöyleydi.

"Brezilya'nın Vargem Grande mahallesindeki uyuşturucu çetelerine polis ve ordu tarafından ortaklaşa operasyon düzenlendi. Yapılan baskında büyük miktarda kokain ve marihuananın yanı sıra silah ve mühimmat bulundu. Ancak operasyon çok başka bir konuyla tüm dünyada gündem oldu. Polis sözcüsü Filippo Valdez, "İçerideki bir köpek baskın olunca havlamaya başladı. Ama sahiplerinin, polisin "Yere yatın' talimatına uyduğunu görünce köpek de koşarak onların yanına arasına yattı" dedi. Görüntüleri yorumlayan Brezilyalı köpek eğitmeni Barnie Rico, köpeğin yaptığı hareketin klasik bir teslimiyet göstergesi olduğunu söyledi. Rico, "Çok zeki bir hayvan olduğu açık. Diğerlerinin teslim olduğunu görünce, onları taklit etmeye karar verdi" dedi. Brezilya basını, köpeğin "tutuklanmadığını" bildirdi."

Daily Mail, Mirror, New York Post gibi dünyanın en ünlü gazeteleri, teslim olan köpek haberini ve o fotoğrafı tam bir yıl önce yayınlamıştı.


Cansel davası sanığı öğretmen hakim karşısında


Kayseri’de 17 yaşındaki lise öğrencisi Cansel Buse K.'ya cinsel istismarda bulunarak intiharına neden olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan matematik öğretmeni Bayram Ö., (32) ilk defa hakim karşısına çıktı.

Basına ve izleyiciye kapalı olarak yapılan duruşmada tecavüz iddialarını reddeden sanık öğretmen, cinsel ilişkiyi doğruladı ve pişman olduğunu söyledi. Duruşma sonrası Cansel Buse K.’nın babası Mustafa K. açıklama yapmadı.

Merkez Melikgazi ilçesi TOKİ Demokrasi Mahallesi'nde bulunan evinde, polis babasının silahıyla başına tek el ateş ederek intihar eden lise son sınıf öğrencisi Cansel Buse K.'nın ölümüyle ilgili soruşturma tamamlandı. Olayda Cansel Buse K.’ya cinsel istismarda bulunduğu ve genç kızı intihara sürüklediği öne sürülen matematik öğretmeni Bayram Ö. tutuklandı. Davanın ilk duruşması bugün Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Mağdur kızın babası Mustafa K., anne Mamuriye K. ve taraf avukatları ile daha önce Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi’nden (SEGBİS) katılacağı belirtilen Nevşehir Kapalı Cezaevi’nde tutuklu sanık Bayram Ö. duruşma salonunda hazır bulundu. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü de şikayetçi taraf olarak davaya müdahil oldu. Basına ve izleyiciye kapalı olarak yapılan ilk duruşmada mağdur tarafı ve sanık Bayram Ö.’yü ikişer avukat savundu.

Mahkeme, Cansel Buse K.’nın 3 okul arkadaşı, 5 okul idarecisi ve sanığın eşini tanık sıfatıyla dinledi. Öğrenciler, Cansel ile öğretmenlerinin ilişkisinin öğretmen öğrenci ilişkisi olarak başladığını, sonra da bu olayın olduğunu, Cansel'in kendilerine anlattığını söylediler. Cansel'in, olayı polis olan babasının duyması halinde öğretmenini vurabileceğini de anlattığını aktardılar.

SANIK TECAVÜZÜ KABUL ETMEDİ, CİNSEL İLİŞKİYİ DOĞRULADI

Yaklaşık 3 saat süren duruşma sonrası Cansel Buse K.’nın babası Mustafa K. ve annesi Mamuriye K. açıklama yapmadı.

Aile avukatı Kamil Avşaroğlu ise dosyada gizlilik olduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı: “Duruşmada, sanık, eşi ve tanıklar dinlendi. Sanık cinsel istismar olayının olduğunu ifade etmiş durumda. Olayı olduğu şekilde anlatıyor. Tecavüzü kabul etmiyor.”

Sanığın 3 ayrı suçtan yargılandığını belirten Avşaroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Sanık, 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı’, ‘kişi hürriyetini yoksun kılma’ ve ‘müstehcenlik’ suçları olmak üzere 3 ayrı suçtan yargılanıyor. Büyük ihtimal 12 Nisan’da karar duruşması olur. Mahkeme savcısı, suçlamalarla ilgili mütalaasını verdi. Biz de hem mütalaaya hem de esas hakkında savunmamızı yazılı olarak hazırlayacağız. Savcının bazı suçlamalar bakımından şeysi var. Biz de şu aşamada açıklama yapmak istemiyoruz. Reşit olmayan kişiyle cinsel ilişki bakımından da cezalandırılmasını talep edeceğiz. Sanığın eşi de dinlendi ve olay hakkında bilgisi olmadığını söyledi.”

Tecavüz iddialarıyla ilgili olarak da Av. Avşaroğlu, “Karar olmadığı için elimizde, bizim çalışmalarımızda istismarın olduğu yönünde. Bununla ilgili beyanda bulunacağız. Tecavüz vardır, yoktur bizim söylememiz uygun değil.” dedi.

Av. Kamil Avşaroğlu, okul yönetimiyle ilgili dosyanın bu davadan ayrıldığını belirterek, bununla ilgili soruşturmanın devam ettiğini ve henüz açılmış bir davanın olmadığını söyledi.

Yapılan yargılama sonunda mahkeme heyeti, duruşmayı 12 Nisan tarihine erteledi.

Kılıçdaroğlu yüzde yüz haklı


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu'na yönelik sözleri, büyük tepkiye yol açmıştı. Hürriyet yazarı Ayşe Arman'dan CHP liderine destek geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu açıklamalardan sonra Kılıçdaroğlu'nu "Siyasi sapık" olarak nitelendirirken, Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP liderini adam yerine koymadığını söyleyerek tepkisini dile getirmişti.

Hürriyet yazarı Ayşe Arman, bugünkü yazısıyla yaşanan tartışmalara katıldı.

"YÜZDE 100 ONU HAKLI BULUYORUM"

Bu konuda CHP liderinin yanında olduğunu söyleyen Arman, "..Kılıçdaroğlu’nu pek çok konuda eleştirebilirsiniz ama kadına karşı cinsiyetçi bir yaklaşımda bulunan biri değil. Bugüne kadar hiç böyle bir tutumu görülmemiş.

BEN DE YATARDIM

Hayır kardeşim!
Ben de bir kadınım...
Burada, kadına bir aşağılama olsaydı, Allah belamı versin, AKP yanlısı olmamama rağmen ben de o isim önüne yatardım...

KILIÇDAROĞLU YÜZDE YÜZ HAKLI

O yüzden sonuçta bu meselede, Ensar Vakfı’nı temize çıkarmaya çalışanlara karşı Kılıçdaroğlu’nun yanındayım... Yüzde 100 onu haklı buluyorum." dedi.

Okulda taciz skandalı



Bodrum Anadolu Lisesi'nde edebiyat öğretmeni, kız öğrencisiyle ilişki yaşadı, bazılarına da mesaj attı. Öğretmenin karısı, şikayetçi olanları tehdit etti.

Son günlerde üst üste gelen okullarda cinsel istismar haberlerinin ardından bir cinsel taciz haberi de Bodrum Anadolu Lisesi'nden geldi. Lise'de edebiyat öğretmeni olan aynı zamanda futbol hakemliği yapan A.Y'nin K isimli kız öğrenciyle cinsel ilişkiye girdiği, aynı okulda 3 kız öğrenciye cinsel içerikli mesajlar attığı ortaya çıktı.

KADIN ÖĞRETMENE ANLATTILAR
Olay, bir kız öğrencinin, kadın öğretmenlerden birine, "Hocam, öğretmen A.Y, son sınıf öğrencisi (K) ile beraber oluyor. Başka kız öğrencilere de müstehcen mesajlar atıyor, yakınlaşmaya çalışıyor. Okul idaresi de biliyor ama bir şey yapmıyor. Ne yapalım?" demesiyle ortaya çıktı. Bunun üzerine kadın öğretmen "Savcılığa gidin" önerisinde bulundu.

DEPLASMANLARA DA GÖTÜRDÜ
Bu yaşananların üzerine kız öğrenciler savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu. Anadolu Lisesi'nde yaşandığı öne sürülen öğretmen öğrenci ilişkisi yargıya taşındı. Aynı zamanda futbol hakemi de olan öğretmen lise son sınıf öğrencisini deplasmanlara da götürdü ve birlikte kaldığı, öğretmen, başka öğrencilerle de cinsel içerikli mesajlaştığı iddia edildi. Öğretmenin aynı okulda öğretmen olan karısı ise kız öğrencilere, kocası aleyhinde verdikleri ifadeleri geri almaları için tehdit ettiği ifade ediliyor.

AÇIĞA ALINDI
Edebiyat öğretmeni A.Y yaşanan bu olayların ardından açığa alındı. Açığa alınmanın gerekçesinin, A.Y'nin bir kız öğrenciyle ilişki yaşadığı beraberlik, bazılarına attığı mesajlar ve yakınlaşmalar olduğu öne sürüldü. A.Y'nin aynı okulda yine edebiyat öğretmeni olan ve kocası tarafından taciz edilen kız öğrencilere "Kocamın aleyhinde verdiğiniz ifadeleri geri alacaksınız" şeklinde tehdit eden karısı A.A.Y'nin de, gelişmelerin ardından rapor aldığı ve derslere girmediği öğrenildi.

Aranan teröristlerin yerini bildirenlere 4 milyon TL'ye varan para ödülü

Siirt'te aranan teröristler, resmi kurumlara ve billboardlara asılan fotoğraflarla teşhir edildi.

Siirt'te terörle mücadele çalışmaları kapsamında,  aralarında bölücü terör örgütü PKK'nın üst düzey sorumlularının da bulunduğu 32  teröristin fotoğrafları resmi kurumlara ve billboardlara asıldı.

İçişleri Bakanlığınca 'aranan teröristler' için kurulan "Alo 140 Terör  İhbar Hattı" projesi ile ilgili vatandaşlar resmi kurumlarda ve billboardlarla  bilgilendiriliyor. Aranan teröristlerin fotoğrafları resmi kurumlarda ve kent  merkezindeki billboardlarda teşhir ediliyor. Aranan teröristlerin yerini  bildirenlere para ödülü verilecek.

4 milyon TL'ye varan para ödülü verilecek

Siirt Valiliğinden yapılan açıklamada, 'Teröre hep birlikte dur  diyelim' sloganı ile terör örgütü mensupları ve eylemlerine ilişkin güvenlik  güçlerine bilgi verenlere, 4 milyon TL'ye kadar para ödülü verileceği vurgulandı.Listedeki teröristlere ilişkin ihbarın, şahsen ya da yazılı, sözlü  veya elektronik ortamda, emniyet ve jandarmanın terörle mücadele birimleri ile  diğer güvenlik birimlerine, yurt dışında da elçilik ve konsolosluklara  yapılabileceğine dikkat çekilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

"Yurt genelinde 155 polis, 156 jandarma ve 140 Alo Terör ihbar  hatlarına da ihbarda bulunulabilecek. Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren  suçların önlenmesine ve aydınlatılmasına yardımcı olacaklarla, suç faillerinin  yakalanmasını sağlayacakların kimlikleri, devlet sırrı kapsamında kesinlikle  gizli tutulacak. İlimiz nüfusuna kayıtlı olan ya da bölgemizde bulunduğu  değerlendirilen teröristlerle ilgili bilgi siirt. gov. tr ve kamu kuruluşlarına  ait duyuru panolarında yer almaktadır.

Aranan teröristlerin kırmızı, mavi, yeşil, turuncu ve gri kategorilere  ayrıldığı, sergilenen listede teröristlerin fotoğraflarının, mensubu oldukları  terör örgütleri, doğum yerleri ve tarihlerinin bulunduğu belirtildi. Ayrıntılı  bilgiye, terorarananlar. pol . tr adlı internet sitesinden de ulaşılabileceği bildirildi.

Türkiye'nin aydınlık geleceğine, halkın huzuru ve güvenliğine katkı  sağlayacak olan her türlü bilginin ciddiyetle değerlendirileceği kaydedilen  açıklamada, "Bu ülke hepimizin. Huzur ve güvenlik herkesin hakkıdır" ifadesine  yer verildi.


Kimlik skandalının faturası siyasi partilere kesildi



50 milyon vatandaşın kimlik bilgilerinin internete sızdırılması skandalının ardından hükümet yeni bir adım daha atmaya hazırlanıyor. Yeni plana göre YSK’nın verileri artık siyasi partilerle paylaşılmayacak.

Yaklaşık 50 milyon vatandaşın 2010 yılında çalınan kimlik bilgilerinin internette yayınlanmasının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açarken, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım verilerin siyasi partilere verilen seçmen listelerinden alınmış olabileceğini belirtmişti.

Bugün konuyla ilgili konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “YSK bundan sonraki seçimlerde kimlik bilgilerini herhangi bir siyasi parti ile bugünkü yöntemle paylaşmayacaktır. Buna yasal sınırlamalar getireceğimizi ifade etmek isterim” dedi.

Bozdağ, sınırlamalarla ilgili olası alternatiflere ise henüz karar verilmediğini söyledi.

Terör örgütü ve liderini övenler vatandaşlıktan çıkarılacakmış

Eski MHP'li milletvekili Lütfü Türkkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "vatandaşlıktan atma" çıkışı üzerine, Twitter'daki hesabından AKP'li isimlerin geçmişte söylediği sözleri paylaşarak, "Bunlar da vatandaşlıktan çıkarılacak mı?" diye sordu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Terör örgütünün yandaşlarını devre dışı bırakmak için vatandaşlıktan çıkartma dahil önlemleri almakta kararlı olmalıyız" sözleri siyasetin gündemindeki yerini korurken, eski MHP'li milletvekili Lütfü Türkkan, AKP'li isimlerin geçmişte söylediği sözleri Twitter'da paylaşarak, "Terör örgütü ve liderini övenler vatandaşlıktan çıkarılacakmış ya; bunlar da vatandaşlıktan çıkarılacak mı?" diye sordu.



Bu gece Regaip Kandili


Regaip Kandili veya Regâib Kandili, Hicri takvime göre Recep ayındaki ilk perşembeyi cumaya bağlayan gece. Kökü "arzulamak, meyletmek" anlamlarına gelen regâib sözcüğü Kur'an'da geçmez.

Regaip Kandili doğrudan Kur'an-ı Kerim kaynaklı olmasa da dinî kültürde zamanla büyük kutlamalarla kutlanmaya başlanmış ve kendisine burada önemli bir yer edinmiştir. Klasik dinî kültürün yanı sıra tasavvuf geleneği ve kültüründe de bu kandil diğer kandiller gibi önemli bir yere sahiptir ve büyük kutlamalarla kutlanır.

Regaib; rahmeti, bereketi ve mağfireti bol üç ayların manevi iklimine girildiğinin habercisidir. Recep ayının da ilk cuma gecesi…Allah’ın mağfiretinin, engin lütuf ve kereminin üzerimize sağanak sağanak yağdığı bir rağbet gecesi…

İstek, arzu ve beğenmedir rağbet…İnsan rağbet ettiği değerlere göre rağbet görür. Regaib Kandili ise her türlü arzu ve isteklerimizi, emel ve tutkularımızı, rağbetlerimizi iyiye, doğruya, güzele, faydalı olana, hakka ve hakikate; regaibimizi Rabbimize yöneltme, bütün işlerimizi O’nun rızasına uygun hâle getirme çabasıdır.

Rağbetimiz başkaca hiç bir şeye değil, sadece O’na olsun ki, her gecemiz Regaip olsun.

Plaza dili konuşan girişimciden esnaf olur mu?


Uludağ Üniversitesi İşletme Topluluğu ULİT tarafından düzenlenen 11. Ulusal Profesyoneller ve Başarılı Yöneticilerle Sektörler Kongresi’nin son günü konuklarından sonuncusu BoraJet CEO'su Fatih Akol olmuştu.
Diğer iki konuk olan Sadettin Saran ve Hasan Duman'ı önceki yazılarımda anlatmıştım uzun uzun. Ülkenin içinde bulunduğu yoğun gündem ise Fatih Akol'un söyleşisini kongre ertesinde anlatmama izin vermemişti.
Kısmet bugüne imiş diyelim ve söze girelim.
****
Kongrenin son gününün son konuğu olmak zordu aslında. Kendisini dinleyenlerin ilgisini üzerinde tutmak, onlara sesini duyurmak ve en çok da yaşanmışlıklarından kendilerine pay çıkartmalarını sağlamak. Kısacası kendisini dinleyen öğrencilere dokunmak...

Fatih Akol konuşmaya başladığında neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. BoraJet'le ve kendisiyle ilgili hiçbir fikrim yoktu. Merak ediyordum bir yandan da, acaba öykü nasıldı, bu yolculuk nasıl başlamış ve buralara nasıl ulaşmıştı?


Onun ağzından dinleyeceksiniz bu konuşmayı. (*)'lar ile araya ben de gireceğim elbet. 
"18 Start Up'ım var" diyerek söze başladı Fatih Akol. Sonrası aktı gitti. 
18 kez sıfırdan şirket kurdum, büyüttüm ve sattım. Sadece Türkiye'de değil, diğer ülkelerde de yaklaşık 60 tane şirket yapılanmasına taraf oldum.  Bu konuda ciddi deneyimim var.

"Sermayeye ihtiyacınız yok"
Girişimci olmak isteyenlere müjde, hiçbirinizin bir sermayeye ihtiyacı yok. Üçüncü kuşak bir milyarderin girişimcilik anlatması değildir zaten girişimcilik. O yatırımcılığı anlatabilir ancak. O sermayedardır.
Girişimcilik sermayedar değildir. Dolayısıyla girişimcinin hiçbir zaman sermayeye ihtiyacı yoktur. Girişimcilik budur. Benim hiç sermayem olmadı.
Kurduğum 18 şirketi kendi paramla kurmadım. Yapılanmasını yaptığım 60'ın üzerinde şirketin yapılanmasını da kendi paramla yapmadım. 

"Matematik 4,5'dan 5"
Adanalıyım. Lise Adana'da lise bitti. Akademik başarım ortalarda idi. 80'lerin başında bilgisayar mühendisi olmaya karar verdim. İngilizcem yoktu ve Matematiğim 4,5'dan 5 kıvamındaydı. Ne yaptım ettim ABD'de bilgisayar mühendisliği okumaya gittim. (* Sermayesiz girişimcilik ilk sinyalini burada veriyor.)
Orta halli bir ailenin çocuğu olarak, 17-18 yaşlarımda cebimde birkaç aylık para ile New York'a gittim. "Portugal Juice" uydurmasıyla portakal suyumu da içtim uçakta. 
Amerika'ya "My name is ......." düzeyinde inişimin ardından hızlıca dil öğrendim, paranın bitmesine yakın kendime bir iş buldum. İşim, bir Amerikan lisesinde Osmanlı tarihi dersi vermek. Birkaç bir şey biliyordum derslerden ama oradakiler bana "muhteşem adam" gözüyle baktılar. Çünkü onlar Türkiye'nin ne yerini, ne de varlığını biliyorlardı.

"İş bakıyorum"
Dil okulunu bitirdikten sonra bilgisayar mühendisliği bölümüne kabul edildim. Okuyorum ama hep iş yapmak vardı aklımın bir köşesinde. Ülke olarak ihracatımız çok düşüktü o dönemde. İncir koruma kanunu vardı mesela. İnciri bile dışarı çıkartamıyordunuz.

Fındık fıstık oooo ooo
ABD'de marketlerde dolaşırken bir cam kavanozun dibinde fıstıklığını kaybetmiş bir avuç fıstık gördüm. Ve o fıstık orada çok pahalıydı. İncir ve çerez ihtiyacı olduğunun farkına varıp, Türkiye'den ABD'ye fındık-fıstık ihracatı yapmaya karar verdim.

Office Boy Fatih
Bu arada da dünyanın en büyük yatırım bankası Salomon Brothers'da çalışmaya başladım. 'Office Boy'luk yaptım orada. Sabah erken gelen teleksleri okur, şirkette o gün ne olacak ilk önce ben öğrenirdim. Doğru dedikoduyu doğru kişiye götürerek epey bir karizma yaptım.

TUSA ve Porsche
Fındık-fıstığı kime satacağımı aramaya başladım. Salomon Brothers'dan kendime benim gibi parasız bir ortak buldum. İş yapabileceğimiz bin firma bulduk ve hepsine yazdık. 4-5 tanesinden ciddi cevap geldi. "Biz bu fındık-fıstığı sizden alırız" dediler. Salomon Brothers'da yaptığımız toplantıda çalışanlardan 450 bin dolar topladık. Şirketin % 45'ini onlara verdik, % 55'i partnerimin ve benim oldu. TUSA (Türkiye USA) koyduk adını da. Türkiye'de yerlerde dökülen fıstığı ABD'ye ihraç etmeye başladık. Okulun ikinci senesinde 30-40 konteynırı bulduk. İlk milyon dolarımı kazandım.
Kırmızı bir Cabrio Porsche çektim altıma. 
İşler iyi gidiyordu.
Okul devam ediyordu.
Okulda çok şey öğreniyordum.

Otelcilik mi?
Bu kez iyi çalışmayan oteller gözüme çarptı. Onları satın alıp yenileyip satmaya başladım. Bir anda kendimi emlak sektörünün içinde buldum.

Nasihat arası
Çocuklara oturdukları koltukların hakkını vermelerini öğütlüyor bu arada Fatih Akol. Hayatın ve iş dünyasının durmaksızın dönen bir dönme dolap olduğunu, bir şekilde oraya atladıktan sonra devamının geleceğini, o yüzden vakitlerini boşa geçirmemeleri gerektiğini söylüyor. Verdiği örnekle ettiği nasihatte, daha doğrusu farkındalık yaratmada başarılı.
Farkındalıktan devam edelim...


"Girişimcinin iki olmazsa olmazı"
1-) Farkındalılıkk
2-) Verimlilik

"Farkında olun"
Farkındalık; önce kendimizin, sonra dış dünyanın farkına varmak. Ben neden hoşlanıyorum, neyi çok iyi yapabilirim, gücüm nerede diye önce kendini sorgulamak. Bana ne verirseniz verin satarım mesela. Ama doktor olamam.

"Gözlemci olun"
Bakıp görün, neye ihtiyaç var tespit edin. Ben fıstığı görmeseydim bugün burada olamazdım belki.

"Verimli olun"
Artık herkes her şeyi yapıyor. Üretici çok. Hali hazırda olan bir şeyi farklı bir bakış açısıyla daha iyiye ve daha ucuza yapmayı hedefleyin. Bunu yapabildiğiniz zaman karşınızda hiç kimse duramaz. Dünya devleri diz çöker. Para konusu hiç mesele değil. Yeryüzünde en çok olan şey para. Yeter ki siz doğru iş yapın.
(* Ne demişti Vatan CEO'su Hasan Vatan hatırlayalım, "Sihir değil, zaten vardı!")

Oğlum evine dön!
80'lerin sonuna doğru annem beni -tek erkek evlat olarak- dizinin dibine çağırdı. Ortağıma % 50 hissemi satarak Türkiye'ye döndüm. ABD'de iken Brezilya'dan kahve alıp satıyordum Türkiye'ye. Bunu Türkiye'de de devam ettirmeye karar verdim. Böylece kazandığım 8-10 milyon nakiti 7-8 ay içinde Türkiye'de kaybettim. Çünkü buradaki iş yapma kuralları ABD'deki gibi değildi. Kimse sözünde durmuyor, kimse para ödemiyordu. Enflasyon da % 5, 6, 7'lerde idi. Böylece sıfırı tükettim.
Kırmızı Porsche de kalmadı zaten...

Mintax'la canım Mintax'la
1980'lerin sonunda Procter and Gamble'ın Mintax'ı 85 milyon dolar vererek aldığını okudum gazetede. 'Hah, aradığımı buldum' dedim. Onların bu malları dağıtmaya ihtiyaçları olacağını düşündüm. P&G'ın ABD'de nasıl dağıtım yaptığını öğrendim önce. Panolardan oluşan ve öğrendiğim her şeyi anlattığım bir sunum hazırladım ve gidip P&G CEO'suna sunumumu yaptım. 
P&G CEO'sunun sorusu şu oldu: Peki ama bunu kim yapacak?
Cevap: Ben yapacağım.
Soru: Nasıl yapacaksın?
Nasıl yapacağımı bilmiyorum ama farkında olduğum bir şey var, adamın hizmete ihtiyacı var. Cebinde de para var. Benim de burada olmam ve bu işi yapmam gerek.

Lojistik bizim işimiz
Ertesi hafta şirketi kurdum, P&G'nin altı nakliye firmasından birisi oldum. Şirket kurarken üç kişi olan biz, geçen yaklaşık üç senenin sonunda üç bin kişi olduk. Şirkete yılda 70-80 milyon dolara yakın bir yarar sağladık.
Kısa bir süre sonra dünya devi bir şirket buldu beni. Türkiye'ye girmek istediklerini söyleyerek benim kendileri ile ortak olmamı istediler. Nakliye şirketimizi % 55 ile, 30 milyon dolara satın aldılar. Ben de 12 milyar dolar ciro çeken bu şirketin % 45 ortağı ve CEO'su olarak hayata devam ettim.
Ve Porsche geri geldi...

Nereden buldum?
Dört beş sene keyifli geçti. Kısa bir süre içinde grubun bölgesel CEO'su oldum. Yaş 29-30...
Dev dünya şirketi yaşadığı bir krizden dolayı hisselerini P&G'a satınca ben de sattım. "Nereden buldun?" yasasının çıkmasıyla banka hesaplarının yarısı yurt dışına kaçtı. Malum para korkaktır, hemen kaçar. 

Back to School
Burada bir şey olmayacağını anlayınca ben de tekrar okula döndüm. Gidip Harvard'da Uluslararası Politika okudum. Çok keyif aldım okumaktan ama girişimci ruhum beni yine rahat bırakmadı ve akademik hayata 'beş-on yıl sonra' dönmek kaydıyla okuldan ayrıldım. Tekrar Türkiye'ye döndüm. Sene 2002...

TriCi geldi hanııımmm!
Herkes 3G'den bahsediyordu o aralar. Üçüncü nesil telefonlar gelecek ve network kurulacak memlekete yani. "Hımm" dedim, "birileri buralarda para harcayacak". 8-10 milyon dolarlar uçuşuyor havada. Öyle ettim, böyle ettim, bu işi Türkiye'de üstlenecek olan dünya devi şirketin yöneticisinin kapısında buldum kendimi. 5-6 ay içinde o şirketin CEO'su oldum ve Telekom alt yapısı kurmaya başladık. Ardından içerik ve yazılım üzerine yoğunlaşarak Karnaval Grubunu kurduk.

"Hep masadayım"
Son on yılda Telekom ile ilgili olan "birleştirme, alma, satma, yeniden yapılandırma" konularında masanın ya bu tarafında ya da diğer tarafında oldum.

Biraz da uçalım
2013'de de 2010'larda kurulmuş Türkiye'nin ilk ve tek yerel hava yolu şirketi Borajet'in yeniden yapılandırılması ile ilgili teklif geldi. 2013 Nisan'da Borajet'in yönetim kurulu başkanlığını aldım ve yapılandırmaya başladım. İki senelik zaman içerisinde ürünü çeşitlendirdik, verimliliği arttırdık. 10-12 yere uçarken, bugün dünyanın her yerine, 80 noktaya uçmaya başladık. Şirket 446 kat büyüdü. Yolcumuz bin kat arttı. Günde 100'ün üzerinde uçuş yapıyoruz. Ciromuz da % 4 bin 600 büyüdü. (* Reklamları izlediniz...)
Görüldüğü üzere 1980'de başlayan bu öykü (gidip gelen Porsche'leriyle) epey bir inişli çıkışlıydı. 
Bugün dinlerken eğlenceli bulduğumuz, daha doğrusu yaşadıklarını eğlenceli bir şekilde bize aktaran Akol'un bu keyifli ve teatral söyleşinin sonundaki son sözlere dönelim biz.
Çünkü o sözlerde "girişimcilik" kelimesinin niçin son dönemin en gözde kelimesi olduğunu 'itiraf' eşliğinde göreceğiz. 

"Sizi neden girişimciliğe itiyoruz?"
Biz ve bizden öncekiler bu sistemi kurduk. Sistem çalıştı lakin gün geldi tıkandı. Kısacası biz ve bizden öncekilerin ürettiği sistem sınıfta kaldı. Biz düne kadar esnaf ve tüccar toplumuyduk. Sonra dev gibi şirketlerimiz olsun dedik. Siz mezun olduğunuzda bu şirketlerde iş bulmanız zor. Önemli bir bölümünüz iş bulmakta zorlanacaksınız ya da sevmediğiniz bir işte çalışacaksınız. 
Şimdi tekrar geri dönüyor ve insanları esnaflığa teşvik ediyoruz. 
Girişimciliğin özünü yakaladığınızda bir çok konuyu iş haline getirebilirsiniz.
****
Son sözlerden anladığım kadarıyla çocuklara alenen "Bakın başınızın çaresine" deniliyor.
Üretecek ürünün ne olacağını kendiniz bulun ve kendi işinizin patronu olun.
Bunlar belki kolay da, özendirilmek istenen esnaflık nasıl eskisi gibi olacak?
Bir ustanın yanında çırak olmadan, bir dükkanın kepenklerini sabah erken açmadan, dükkana gelen müşteriye nasıl davranıldığına şahit olmadan, güler yüz tatlı dil ile ve en çok da tutulması garantili verilen sözler ile yapılan alış verişlerin bereketini evine taşımadan...
Okullarda öğretilmeyen esnaflık işte bu.
Hedef hedef üzerine koyarak, üzerine de yeni bir lisan olan "Beyaz Yaka Dili" ve "Plaza Edebiyatı"nı ekleyerek hedefe kitlenen ve hedefe giden her yolu mubah addeden insanları ne yapalım o zaman biz?
Bu ikisinin ortasını nasıl bulalım?
Eskiyi güncele nasıl uyduralım?
Günceli eskiyle nasıl kaynaştıralım?

Geçtiğimiz yıl PERYÖN tarafından düzenlenen "İnsanca" başlıklı zirvenin gündemi de bir anlamda yeni nesli iş dünyasında tutabilmek üzerineydi.
Kısacası devir değişmişti, iş dünyası da değişmeliydi...

O zaman;
Okullarda verilen eğitim şeklini de biraz gözden geçirmeliydi demek ki.
Çünkü;
"Biz sadece ders anlatırız, sınav yaparız, gerisine de karışmayız" anlayışı çoktan "tüm derslerden çakmış" durumda...

Suç oranlarında korkutan artış


Cinayetten fuhuşa, uyuşturucu kullanımından gaspa kadar tüm suç alanlarında yüzde 600'lere varan bir artış söz konusu. Bu artış özellikle son 10 yılda zirve yaptı. Emniyet Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre Türkiye'de yılda yaklaşık bin 100 cinayet işleniyor.

Bu cinayetlerin önemli bir bölümünde kurbanlar kadın. Resmi verilere göre Türkiye'de kadın cinayeti oranı son 10 yılda yüzde 1400 oranında arttı.

Kadın cinayetinde son bir yıldaki artış ise yüzde 31 oldu. 2014 yılında yaklaşık 281 kadın öldürüldü, 560 kadın ise yaralandı. 109 kadın ve kız çocuğu tecavüze uğradı ya da tecavüz girişimine maruz kaldı. 140 kadın ve kız çocuğuna cinsel tacizde bulunuldu. Son 5 yıldaki kadın cinayeti sayıları ise şöyle: 2010'da 271, 2011'de 257, 2012'de 165, 2013'te 214 ve 2014'te 281.

DARBE DÖNEMİNDE BİLE BÖYLE OLMAMIŞTI

Türkiye'de suç oranlarındaki en büyük artış uyuşturucu, hırsızlık ve adam öldürmede yaşandı. Bu suçlardaki artış ortalama yüzde 600.

Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı da Türkiye'deki asayiş bozukluğunun geldiği noktayı gösteriyor. İstatistiklere göre, Türkiye'deki suç oranlarındaki artış, nüfus artış oranını da geride bıraktı.

Türkiye'de 2005 yılında 55 bin 870 olan tutuklu ve hükümlü sayısı 2014 yılının 12. ayında yüzde 180.5 oranında artışla 156 bin 707'ye yükseldi. 12 Eylül askeri darbesinin ardından gerçekleştirilen tutuklamalarda bile bu rakam 79 bin 786 olarak kayıtlara geçmişti. Türkiye'de tutuklu ve hükümlü sayısı 2005 yılında 55 bin 870, 2006'da 70 bin 277, 2007'de 90 bin 837, 2008'de 103 bin 235, 2009'da 116 bin 340, 2010'da 120 bin 814, 2011'de 128 bin 604, 2012'de 136 bin 20, 2013'de 144 bin 178, 2014 yılının 12. ayında ise 156 bin 707'ye yükseldi.

SUÇ ORANLARINDA KORKUTAN ARTIŞ

Cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin sayıları da suç şekillerine göre şu şekilde:

Türkiye'de cezaevlerini, hırsızlık ve adam öldürme suçlarından giren tutuklu ve hükümlüler dolduruyor. Cezaevlerinde bulunanların bazı suçlarına göre dağılımında ilk sırayı 32 bin 663 ile hırsızlık alıyor.

Hırsızlığı 27 bin 214 ile adam öldürme, 27 bin 76 ile uyuşturucu ve gasp, 18 bin 301 ile yaralama, 18 bin 196 ile yağma veya gasp, 12 bin 648 ile cinsel suçlar, 6 bin 812 ile sahtecilik, 4 bin 290 ile dolandırıcılık, 2 bin 86 ile fuhuş, bin 930 ile de adam öldürmeye teşebbüs suçları izliyor.

ÇOCUK SUÇLU SAYISI DA PATLADI

Ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlülerin yaş gruplarına göre dağılımında çok çarpıcı ayrıntılar yer alıyor. İstatistiklere göre 12-17 yaş grubunda bin 794 çocuk cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sıfatıyla bulunuyor. 18-20 yaş gençlerde ise bu rakam 7 bin 18 olarak kayıtlara geçti.

Geçmiş yıllara göre tutuklu ve hükümlü olarak cezaevlerinde bulunan çocuk ve gençlerin oranı yüzde 40 artış gösterdi. Çocuk ve gençlerin cezaevinde bulunma nedenleri ise sırasıyla uyuşturucu, hırsızlık, gasp ve cinayet oldu.

FUHUŞ DA ZİRVE YAPTI!

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün raporları toplumsal çöküntüyü ortaya koyuyor. Buna göre son 13 yılda, uyuşturucu madde kullanımındaki artış yüzde 1700, boşanmalardaki artış yüzde 2 bin 800 olurken fuhuş yapan kadın sayısı da yüzde 1680 arttı.

Regaip Kandili Mesajları, En Güzel Regaip Kandili Kutlama SMS, Kısa Kandil Mesajları

7 NİSAN 2016 REGAİP KANDİLİ KUTLAMA MESAJLARI

2016 Regaib kandili 7 nisan persembeyi cumaya baglayan geceye denk geliyor. Peki regaip nedir regaip kandili neden onemlidir. Regaip, kelime olarak talep edilen sey demektir.

Receb ayının ilk Cuma gecesine Regaib gecesi denir. Müslümanlar için bu önemli günde ibadetler edilir. ayrıca sevdiklerimize kandil kutlama mesajları atarız. Biz de haberler4 olarak en güzel kandil mesajlarını sizler için derledik. İşte 7 nisan regaip kandilinde sevdiklerinize gönderebileceğiniz kısa ve anlamlı kandil mesajları...
  • Ellerin duaya uzandığı, sinelerin dostlara açıldığı, gözlerin masumiyet aradığı bu mübarek günde tüm dualarınız kabul olması dileğiyle iyi kandiller.
  • Bin damla serpilsin yüreğine, bin tatlı mutluluk dolsun günlerine, bin bir hayalin gerçekleri bulsun, her türlü duaların kabul olsun, Regaip kandilin mübarek olsun...
  • Bir kandil gülü savur sevdiklerine, size onlardan gülücükler getirsin öyle içten öyle samimi ol ki göz yaşlarını bile tebessüme çevirsin. Kandiliniz mübarek olsun
  • Bugün ettiğiniz bütün dualar göklere yükselip, tek tek kabul olup üzerinize sağanak gibi yağsın inşallah. Regaip kandiliniz mübarek olsun.
  • Allah"ın aşkıyla yan bu gece, Mevlana gibi dön bu gece, secdeye varıp huzura erince, şu fakiride an bu gece. Hayırlı kandiller!
  • Bazen yenik düştük zamana, esiri olduk anlamsız koşturmaların ve fakat adını yüreğimize yazdığımız dostlarımızı hiç unutmadık. Kandiliniz mübarek olsun.
  • Allah"ın rahmeti, bereketi sizinle olsun, gönül güneşiniz hiç solmasın, yüzünüz aydın olsun, kabriniz nur dolsun, makamınız Firdevs, dualarınız kabul olsun. Kandiliniz kutlu olsun..
  • Gül sevginin tacıdır o yüzden her bahar gülle taçlanır, o gül ki Muhammed (SAV)'ı anlatır. Muhammed (SAV)'ı anlayana gül koklatılır, gül kokulu KANDİLİNİZ MÜBAREK olsun.
  • Avuçların açıldığı, gözlerin yaşardığı, ilahi esintilerin kalpleri okşadığı anın bir asra bedel olduğu bu gece dualarda birleşmek dileğiyle kandilinizi kutlarım.
  • Binlerce çiçek var, ama gül başka. Milyonlarca insan var, ama dost başka. Milyarlarca gün var, ama bugün başka, Regaip Kandiliniz mübarek olsun.
  • Semanın kapılarının sonuna kadar açılıp rahmetin sağanak sağanak yağdığı böyle bir gecede düşen damlaların seni sırılsıklam etmesi dileğiyle kandilin mübarek olsun.
  • Yağmurun toprağa hayat verdiği gibi dualarında hayat bulacağı bu gecede dua bahçesinde yeşeren fidan olmak dileğiyle kandiliniz mübarek olsun. 
  • Bakiler sevgiler adına nice dilekler vardır. Ölümü bile ayırır saymayan gönüller vardır. Mesafeler araya set çekmişse ne çıkar, dualarda birleşen gönüller vardır. Hayırlı kandiller..
  • En ışıltılı bakışların gözlerinde, en tatlı sözlerin kulaklarında, tüm mutlulukarın avuçlarında ve en sonsuz sevgilerin gönlünce yaşayacağı nice mutlu kandillere….
  • Regaip kandilin mübarek olsun. Allah sana sevdiklerinle beraber mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamayı nasip etsin.
  • İslam'ın nurlu yüzü kalbine dolsun Makamınız cennet Hz. Muhammed komşunuz olsun Günlerinize mutluluk, gönlünüze saadet dolsun Kandiliniz mübarek olsun.
  • Biçarelere, dul ve aceze hatunlara bakmak için çalışıp, çabalayan kimsenin; gece sabaha kadar namaz kılan, her gün oruç tutan, meydan-I gazada cihad eden gibi Allah yanında rütbesi vardır.
  • İlahi esintilerin kalpleri okşadığı, bir anın bir asra bedel olduğu bu gece dualarda birleşmek dileğiyle, Regaip Kandiliniz Mübarek Olsun
  • Mevla çekirdeğe orman gizlemiş, yılanın zehrine derman gizlemiş, tahıl tanesine harman gizlemiş, mübarek gecelere cennet gizlemiş, hayırlı kandiller.
  • Bir kandil gülü savur sevdiklerine, size onlardan gülücükler getirsin öyle içten öyle samimi ol ki göz yaşlarını bile tebessüme çevirsin. Kandiliniz mübarek olsun.
  • Gecenin güzel yüzü yüreğine dokunsun, şeytan senden uzakta, melekler başucunda olsun, güneş öyle bir geceye doğsun ki duaların kabul Regaip Kandiliniz Mübarek Olsun...
  • Borçlarımızdan, ceza ve günahlarımızdan kurtulmak için bu gece dua edelim.. Allah affeden ve bağışlayandır, unutmayalım.. Eller semaya kalkıp, yürekler bir atınca bu gece, gözler sevinç yaşlarıyla dolacak.. Kandiliniz mübarek, dualarınız kabul olsun!
  • Bu gecenin feyzi üzerinize rahmeti geçmişinize bereketi evinize nuru ahiretinize sıcaklığı yuvanıza dolsun kandiliniz mübarek olsun.
  • Bu gece Regaip Gecesi. Dua edelim.. Yürekler bir atsın bu gece, günahlarımız affolsun. İyi kandiller.
  • Bu gece hayırlı bir gece, yüreklerimiz ibadetle çarpsın, gönüllerimiz bir olsun.. Kandiliniz mübarek olsun!
  • Bu gece kulun yalvarış ve yakarışlarını Yüce Mevla"ya sunacağı ve O"nun sonsuz affından, merhametinden, iyiliğinden bol bol yararlanacağı umut, huzur ve müjde gecesidir. Kandiliniz hayırlı olsun!
  • Bu günlerin feyzi üzerinize, rahmeti geçmişinize, bereketi evinize, nuru ahiretimize, sıcaklığı yuvamıza dolsun. Kandiliniz mübarek olsun..
  • Bu güzel gecelerin feyzi üzerinize, rahmeti geçmişinize, bereketi evinize, nuru ahiretinize, sıcaklığı yuvanıza dolsun. Kandiliniz mübarek olsun.
  • Bugün ellerini semaya gönlünü Mevlaya aç, bugün günahlardan olabildiğince kaç, bugün en gizli incilerini onun için saç çünkü bugün kandil, kandilin mübarek olsun.
  • Dertlerimiz kum tanesi kadar küçük, sevinçlerimiz Nisan yağmuru kadar bol olsun. Bu mübarek geceniz sevapla dolsun. Kandiliniz mübarek olsun.
  • Duanız kabul, ameliniz makbul hizmetiniz daim olsun. Saadetiniz kaim olsun. Kandiliniz kutlu olsun.
  • Rabbimden çiçek istedik kırları verdi, ağaç istedik ormanları verdi, su istedik denizleri verdi, dost istedik bu numarayı verdi. Kandiliniz mübarek olsun.
  • Ellerin semaya, dillerin duaya, gönüllerin mevlaya yöneldiği bu mübarek geceni kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim.
  • Gel ey Muhammed bahardır, dualar ardında saklı, aminlerimiz vardır. Hacdan döner gibi, Miractan iner gibi gel gel. Bekliyoruz yıllardır. Kandiliniz mübarek olsun...

  • Gül bahçesine girenler gül olmasa da gül kokarlar, kainatın en güzel gülünün kokusu üzerinizde olsun bu gece. Kandiliniz mübarek olsun.
  • Gün vardır, bin yıldan uzun gelir bize, bir yıl vardır bir günden kısa gelir bize. Bire bin yazılan bu gecede dua edelim Rabbimiz"e. Hayırlı kandiller..
  • Güneşin güzel yüzü, yüreğine dokunsun, kabuslar senden uzakta, melekler baş ucunda dursun. Güneş öyle bir geceye doğsun ki, duaların kabul, kandilin mübarek olsun.
  • Günler bize dostların güzelliği ile, geceler onların duaları ile mübarek oluyor. Umudumuz dostların hediyesi, duamız sizlerin sevgisi. Kandiliniz mübarek olsun..
  • Hayır işler, insanı kötü ölümden korur. Gizli sadaka, Allah"ın gazabını giderir. Sıla-i rahim akrabalara iyilikte bulunmak, ömrü uzatır. Bütün hayırlı işler bir çeşit sadakadır. Dünyada hayır ehli olan kimseler, ahirette de hayır ehlidirler. Dünyada münker kötü iş ehli olan kimseler, ahirette de münker ehlidirler. Cennete herkesten önce girecek olan maruf ehli kimselerdir.
  • Fani Dünyanın padişahı değilim. Gönül hırkalarını yamar giyerim. Dostlarla ağlar, dostlarla gülerim. Siz sevdiklerime, iyi kandiller dilerim.
  • Her müminin, riayet etmesi ve vefalı olması gerekli olan hususlar şunlardır:Din saygısı, edebe saygısı ve sofra saygısı.
  • İlahi Esintilerin kalpleri okşadığı, bir anın bir asra bedel olduğu bu gece dualarda birleşmek dileğiyle, Kandilinizi Kutlarım.
  • Her tomurcuk yeni bir gülün, her gül yeni bir baharın, her kandil yeni rahmetlerin habercisidir. Rahmet ve mağfiret dolu kandil geçirmenizi dileriz.
  • Kardeşliğin daimi olduğu, sevgilerin birleştiği, dostlukların bitmediği yine de mutlu, umutlu ve sevgi dolu,rahmetlerin yağmur gibi yağdığı nice kandillere… 
  • Kim canı gönülden iman eder, kalbini her türlü günah, nifak ve bozgunculuktan temiz tutar, dili ile doğru ve tatlı konuşur, endişeye düşmeden haline razı olur, doğru ve güzel huylu olursa gerçekten mutluluğa erer.
  • Kalpler vardır sevgiyi paylaşmak için, insanlar vardır dostluğu yaşatmak için kandiller vardır kutlamak ve af dilemek için. Kandiliniz mübarek olsun.
  • Konsun yine pervazlara güvercinler, hu hulara karışsın aminler, mübarek akşamdır, gelin ey Fatihalar, Yasinler…. İyi Kandiller 
  • Mübarek aylara selam olsun.. Selam olsun ey Regaip..
  • Güneşin pembeliğiyle doğan, saflığıyla süzülen, herkese nasip olmayan mutluluk denen o en güzel duygu hep seninle olsun. KANDİLİNİZ MÜBAREK olsun. 
  • Mübarek Regaip kandilinizi kutlar, herşeyin gönlünüzden geçtiği gibi olmasını temenni ederim. Kandiliniz mübarek olsun.
  • Regaip kandiliniz mübarek olsun! Kalpleriniz imanla dolsun!
  • Bizlere sınava tutulduğumuz bu dünyanın geçiciliğini hatırlatan; kardeşçe, dürüst, mütevazı bir yaşamın kapılarını aralayan bu mübarek gecenizi kutlarım
  • Semanın kapılarının sonuna kadar açılıp rahmetin sağanak sağanak yağdığı böyle bir gecede düşen damlaların seni sırılsıklam etmesi dileğiyle kandilin mübarek olsun. 
  • Size karanfilin sadakatini, sümbülün bağlılığını, menekşenin tevazusunu, lalenin gururunu, leyleğin saadetini versek, bize de dua eder misiniz? Kandiliniz mübarek olsun.. 
  • Sofranız afiyetli, paranız bereketli, kararlarınız isabetli, yuvanız muhabbetli, kalbiniz merhametli, bedeniniz sıhhatli, dualarınız kabul olsun, kandiliniz kutlu olsun.
  • Yakınlık ne mekanda ne zamandadır sadece eller yukarı kalktığında aklına gelenler yakın olduklarındır kandiliniz mübarek olsun.
  • Talihiniz gözleriniz kadar berrak, kaderiniz bakışınız kadar güzel, umudunuz yarın kadar yakın, yarınınız aşkınız kadar mutlu, aşkınız Regaip kadar mukaddes, dualarınız istediğiniz gibi makbul olsun.
  • Barış ve sevginin birleştiği, dostlukların daha çok büyüdüğü, hüzünlerin azaldığı, belki durgun belki yorgun, yinede mutlu ve umutlu nice hayırlı kandillere.
  • Ümit ederiz ki bu mübarek gece, zor günler geçirdiğimiz; fakat gelecek adına umutla dolu olduğumuz şu dönemlerde yeniden bir uyanışa vesile olur. Regaip kandiliniz mübarek olsun.
  • Rüzgarın kemanını çaldığı ve yağmur damlalarının pencerene vurduğu bir gecede yatağına uzanıp, keşke dediğin tüm güzelliklerin sizin olsun. HAYIRLI KANDİLLER... 
  • Varlığı ebedi olan, merhamet sahibi, adaletli Yüce Allah kendisine dua edenleri geri çevirmez. Dualarımızın Rabbimizin yüce katına iletilmisine vesile olan bu mübarek kandil gecesinde dualarda buluşmak ümidiyle Kandilinizi kutlarım.
  • Ruhu Aşk ve muhabbet mührüyle damgalı, kalbi kutsi dava ile sevdalı, sinesi heyecan, coşku tufanı ve şükür notaları ile örülmüş güzel insan, kandilin mübarek olsun.
  • Yağmur yüklü bulutlar gibi gelen, eteğindeki hayır cevherlerini başımıza boşaltan ve bizlere mutluluk veren kandilin, büyüsüne kapılmanız dileğiyle. Nice kandiller.
     
  • Geçmişin bugünle, ışığın gölgeyle umudun gerçekle, ışığın gölgeyle, üzüntünün neşeyle, öfkenin sevgiyle barıştığı nice kandillere.
  • Yağmurun toprağa hayat verdiği gibi dualarında hayat bulacağı bu gecede dua bahçesinde yeşeren fidan olmak dileğiyle kandiliniz mübarek olsun.
  • Sen öyle bir insan ol ki akıllar dursun, sen ona buna değil Allah'a kulsun. Ziynetler içinde parlayan bir nursun, senin gibi bir dostun kandili mübarek olsun.
  • Yükü sevgi, özü saygı, gücü barış, süsü hoşgörü olan mübarek Regaip kandilinizi kutlarım Allah"a emanet olun. Güzel kandiller..
  • Mübarek aylara Selam olsun.. Selam olsun Ey Regaib. Tüm Dualarınızın kabul olması dileğiyle.. Hayırlı kandiller.
  • Regaip Kandilinin, hayatımıza yeni ufukların açılmasına ve vesile olması dileğiyle… HAYIRLI KANDİLLER!
en güzel regaip kandili mesajları, kısa regaip kandili mesajları, 2016 regaip kandili mesajlari, regaip tebrik mesaji, kisa regaip mesaji, 2016 regaip kandili sms, 2016 regaip kandili resimli mesajlari, anlamli regaip kandili mesajlari 7 nisan regaip kandili mesajlari, güzel regaip kandili mesajari